Sun, 6th Oct, 2024 / 3 Rabī ath-Thānī 1446
الأحد ٠٦ , أكتوبر , ٢٠٢٤ / 3 رَبِيع ٱلثَّانِي 1446
Sun, 6th Oct, 2024 /
3 Rabī ath-Thānī , 1446
الأحد ٠٦ , أكتوبر , ٢٠٢٤ / 3 رَبِيع ٱلثَّانِي , 1446

 Peygamberlerin (aleyhimussalâtu vesselâm) küfür, büyük ve kıymet düşürücü küçük günahlara girmediklerinin icma olduğunun beyanı

Kurtubi Tefsiri:
“Peygamberler icma bulunarak büyük ve rezillik içeren küçük günahlardan masumdurlar (korunmuşturlar)”

Seâlibi Tefsiri:
“Ümmet Peygamberlerin büyük ve rezillik içeren küçük günahlardan masum olduklarına dair icma etmişlerdir.”

Ebu Hayyân el-Endulusî’ye ait Bahru’l-muhit tefsiri:

İbni Atiyye şöyle demiştir:
“Alimler Peygamberlerin (aleyhimussalâtu vesselâm) büyük ve rezillik olan küçük günahlardan masum olduklarına dair icma etmişlerdir.”

İbni Allân es-Sıddîkî’ye ait Delilu’l-fellâh’în şerhu riyadussalihîn kitabı:
“Peygamberler icma ile büyük günahlardan ve rezillik içeren küçük günahlardan masumdurlar.”

Tilimsani “Şerhu Luma’ el-edille” isimli eserinde şöyle (1) demiştir:

“Onlar (Peygamberler) için büyük günah kesinlikle mümkün değildir. Israr etmemek şartıyla küçük (kiymet düşürücü olmayan) günahı kasten yapmak ise mümkündür. Onlar için ayrıca bir demet bakla veya bir (üzüm tanesi gibi) tane çalmak gibi kıymet düşürmeye ve himmet aşağılığına delalet eden bir küçük günah da mümkün değildir.”

Ayrıca şu bilgilere (2) de yer vermiştir:
“Onların büyük günahlardan, küçük günahları işlemekte ısrarlı olmaktan ve diyanete olan ilgisizliği duyuracak her türlü küçük günahtan masum olmaları, icmaya dayandırılmıştır.”

Tilimsani, Peygamberlerin masumiyeti hakkında bilgi verdikten sonraki ilerleyen satırlarda Peygamber Efendimiz hakkında Bedir esirleri olayını, Tabûk gazvesi olayını ve amâ olan adama karşı olan tutumu ile ilgili olayı ele alarak bunları evla olanı terk etmek olarak nitelendirmektedir, bunları hata olarak adlandırmayı kabul etmemektedir.

(1) Tilimsani, Şerhu Luma’ el-edille, s. 197. Bu kitap el yazma kitabıdır. Bu sözü, el yazması kitaplara vakıf olan şam diyarının muhaddisi Abdullâh el-harari hocaefendi bizzat meşhur olan nesefi akidesini açıkladığı “el-metâlibu’l-vefiyye şerhu akidetin-nesefiyye” isimli eserinin 137. sayfasında nakletmektedir.
(2) Tilimsani, Şerhu Luma’ el-edille, s. 198

 

< Previous Post

Dünya’nin Nimetleri Fânî

Next Post >

Vahdet-i Vucud, bunu aciklar misiniz? Vacibu’l-vucûd ne demektir?